Yazan: Ozan Virgül
Ambalajlı ürün alırken öncelikler cam şişe, metal konserve, kağıt kutuda ama plastikten kaçış yok. Madem ambalaj çıkıyor, bunları geri dönüşüm döngüsüne katmalıyız. Yapılan çok yaygın (ama yanlış) bir davranış var: Farklı malzemelerin aynı kutuya atılması. Kağıt, metal ve plastiğin aynı “geri dönüşüm kutusuna” konması tesislerde ayrıştırma enerjisi gerektiriyor. Daha sağlıklı ve kolay yöntemler mevcut:
- Kağıt: Satın aldığınız her ürünün bir yerinde geri dönüşüm simgesiyle beraber bir kod yer alır. Kağıt/karton malzemeden üretilen ambalajların numarası 20 ile 39 arasındadır. PAP yazısıyla belirtilir bazen. Kağıtları ve kartonları parçalamadan temiz ve katlanmış şekilde bir kolide biriktirin ve koli dolduğu zaman kağıt toplayıcılarına verin. Kağıt toplayıcıları kağıt odaklı geri dönüşüm tesislerine götürüyor ve karşılığında ücret alıyor. Para varsa israf yoktur, o malzeme çöp olmadan geri dönüştürülür ve kullanılır.
- Metal: Metal malzemeden üretilen ambalajların numarası 40 ile 49 arasındadır. FE yazısıyla belirtilir bazen. Metal konserveleri sudan geçirip temizleyin (içerisinde yemek atığı kalmamalı) ve kuruduktan sonra yine bir tenekede ya da kolide biriktirin. 2-3 kiloyu aşacak derecede biriktirdiğinizde hurdacıya götürün. Hatta kilo bazında para veren hurdacıyı tercih ederseniz daha iyi. 2-3 kuruş alırsınız ama daha önce de belirttiğim gibi: Para varsa israf yoktur, o malzeme çöp olmadan geri dönüştürülür ve kullanılır.
- Cam: Cam malzemeden üretilen ambalajların numarası 70 ile 79 arasındadır. GL yazısıyla belirtilir bazen. Cam şişeleri belediyenin kumbaralarına atmadan önce metal ve plastik kapaklarını ayırmanız gerekir. Hatta camları bir kovada 2 gün suda bekletirseniz yapışkan etiketleri çıkar, tabii bu kısım size kalmış. Metal, plastik kapaklardan arınmış cam şişeleri biriktirdikten sonra renkli ve renksiz olmak cam kumbaralara atın. Cam kumbaralarında beyaz kısım renksiz, yeşil kısım renkli camlar içindir. Depozitolu günlere geri dönsek çok güzel olurdu ama şimdilik elimizdeki yöntemle idare edeceğiz.
- Plastik: Plastik malzemeden üretilen ambalajların numarası 1 ile 7 arasındadır. PET, HDPE, PVC, LDPE, PP, PS, OTHER yazısıyla belirtilir bazen. Plastik ambalajları öncelikle azaltmayı deneyin. Mesela, ananas meyvesini evde kendi bıçağınızla kesebilir veya jambon, salam, zeytin gibi açıkta satılan ürünleri yanınızda taşıdığınız metal sefer tası veya cam kavanozlara doldurtabilirsiniz. “Olmaz, izin vermezler” diye düşünmeyin, marketlerin bazılarında görevliden sadece istemeniz gerek. Açıkta olmayan, plastik ambalajlı ürünlerde plastik malzemeyi temizleyin ve plastikten başka bir şey kalmasın mümkünse. Yemek atığı, etiket gibi şeylere dikkat edin. Daha sonra plastik atıklarınızı biriktirdikten sonra belediyenin veya marketin geri dönüşüm kutusuna atabilirsiniz.
- Kompozit malzeme: Kompozit birden fazla malzemenin bir araya gelmesidir ve ambajların numarası 80 ile 99 arasındadır. Mesela, süt kutuları kompozit malzemedir. Dışı karton, içinde alüminyum folyo ve naylon kaplama vardır. İçine sıvı konup da ıslanmayan “karton” kutular/bardaklar saf karton değildir, aksine kartona plastik kaplama yapılmış kompozit malzemelerdir. İşin acı kısmı, kolay kolay geri dönüşüme katılmazlar. 2-3 malzemenin birbirine yapıştığı bir ambalajın geri dönüşebilmesi için maddelerine ayrılması gerekir ve bu kolay bir aşama değildir, fazla enerji tüketilir. Meyve suyu, UHT süt gibi içerisinde sıvı bulunan kutular yerine cam şişede satılanları tercih etmenizi tavsiye ederim. Şayet süt kreması gibi başka ambalajda satılmayan sıvı gıdalar da mevcut. Böyle bir durumda kullanım sonrasında kompozit kutuyu sadece içi açılacak ve katlanacak şekilde kesin. Sudan geçirip sıvı atıktan arındırın. Ama kesinlikle parçalamayın, zira malzeme kodunun belli olması geri dönüşüm tesisleri için önemlidir. O yüzden kapalı bir küpün altı yüzeyli tek parça hâlinde açılması gibi kompozit kutularını da dikkatle kesip temizleyin. Bu malzeme için ayrı bir geri dönüşüm kutusu olmadığından belediyenin veya marketin plastik kutularına atmanız gerekir.
- İlaçlar: İlaç kutuları ve prospektüs (kullanım talimatı) kağıtlarını kartonları doldurduğunuz koliye atabilirsiniz. Ama ilacın temas ettiği folyo/plastik kaplı tabletler, plastik şişeler vs. ambalajları biriktirip Aile Hekimliği Merkezi’ne teslim etmelisiniz. Bu tür atıklar tıbbi atıklar olarak değerlendirilir ve dikkat gerektirir.
- Piller ve elektronik atıklar: Mümkün olduğunca şarj edilebilir pil kullanın, sizi tonlarca paradan kurtarır ve daha az atık çıkarmış olursunuz. Şayet kullanılmaz derecede pil ve elektronik atıklarınız varsa bunları biriktirin, en yakın belediyeye başvurun, belediyelerin atık yönetim/koordinasyon birimleri olur. Nereye başvuracağınızı bilemezseniz size yakın ilçe belediyenizin Çevre birimiyle görüşün, size yardımcı olacaklardır.
- Gıda Atıkları: Çoğu zaman kompost yöntemleri (soğuk, solucan, Bokashi kompostları vs.) okursunuz; bunları yapabiliyorsanız harika. Ama evde kompost yapma imkanınız yoksa üzülmeyin; ucuz, pratik bir yöntem daha var. Öncelikle geniş hacimde basit bir (paslanmaz çelik iyidir) kaseyi buzluğa koyun. Daha sonra her akşam evde çıkan gıda atıklarınızı buzluktaki kaseye doldurun. Kase dolduğunda (çıkardığınız atığa ve kase hacmine bağlı olarak 1 ila 4 haftada dolabilir) bunu alın, donmuş atıklarınızı belediye binasındaki veya büyük marketlerdeki organik atık kutusuna dökün. Buzlukta donan gıda atıklarınız çürümez ve kokmaz; dolayısıyla buzdolabınıza bir şey olmaz. Organik atık kutusunda çözülünceye kadar anlaşmalı kompost tesisine gönderilir ve kompost olur. Ne kadar çok biriktirip tek seferde organik atık kutusuna dökerseniz hem sizin için hem de kompost tesisi için rahat olur. Böylece gıda atıklarınızı çöpe atmayarak toprağa zarar vermemiş olursunuz.
Yukarıda anlatılan yöntemleri uygularsanız geri dönüşümde daha sağlıklı ve etkili bir sürece katkıda bulunmuş olursunuz.
Bu bilgileri gözlemler ve tecrübeler sonucu elde ettim. Özellikle soru sorup düşündüm: “Kâğıttan yapılan karton neden ıslanmıyor, kâğıt toplayıcılar niye bu kadar kapışıyor, hurdacılar niye metaller için para veriyor, cam kumbaralarında neden farklı renklerde 2 giriş var, ambalajların altındaki simgeler ne ifade ediyor, farklı malzemeleri aynı geri dönüşüm kutusuna atmak yerine direkt kaynağa yollasak daha az enerji harcanmaz mı, belediyeyi arasam beni bilgilendirirler mi” gibi soruları sordum kendime ve insanlarla konuştum. Ambalajda yer alan geri dönüşüm kodlarını Google’dan araştırdım. Bununla yetinmeyip Resmi Gazete’de yayınlanan “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”nin sonunda yer alan eklerini inceledim. Yönetmeliğin eklerini (özellikle Ek-2’yi) incelerseniz ambalajları daha iyi tanıyorsunuz. Malzemeyi iyice tanıdıktan sonra geri dönüştürmenin daha etkili olduğuna inanıyorum.
Nedir? Buna “mağara adamı” diyeti dendiğini de duyabilirsiniz. Bu planı uyguladığınızda, insanların yaklaşık 2,6 milyon yıl önce başlayan Paleolitik dönemde yediklerini taklit etmeye çalışırsınız. Atalarımızın avlamış, balık tutmuş ve toplamış olabileceği türden yiyecekler yiyeceksiniz ve tarım başlayana kadar yaygın olmayan yiyeceklerden kaçınacaksınız. Ayrıca bol su içecek ve her gün aktif olmaya çalışacaksınız. bagcionderlab.com Şarap, patates ve pirincin yanı sıra yumurta, balık, et, meyve, sebze ve süt ürünleri gibi glütensiz diyette tüketilmesi güvenli olan daha da lezzetli yiyecek ve içecekler vardır. Küçük bir not: Dondurulmuş veya konserve meyve ve sebze kullanırken, glüten içerebilecek katkı maddeleri olup olmadığını kontrol edin. Aynı şey işlenmiş peynir ezmeleri ve aromalı yoğurtlar için de geçerlidir.